Ahmet Davutoğlu 5 Mayıs 2016 tarihinde Başbakanlık görevini bırakırken yaptığı konuşmada kırgın olmadığını Ve şunu bir kez daha ifade ediyorum: Ne gelişme olursa olsun ben verdiğim söze sadığım, Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı duymayacak. Bunun açık ve net bilinmesini isterim.”cümleleriyle ifade etmeye çalıştı.
Eski başbakanın konuşmasının üzerinden 6 yıl geçti.
9 Eylül 2019’da AK Parti’den istifa eden Davutoğlu, Gelecek Partisi’ni kurarak başına geçti.
Peki Davutoğlu, söylediği bu sözünü tutup Erdoğan aleyhinde hiç konuşmadı mı?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 1 Temmuz 2020 tarihinde Şehir Üniversitesi’nin kapatılmasına sert tepki gösterdi ve “Cumhurbaşkanı iyi ama çevresi kötü’ aldatmacasının daha fazla savunulacak hali kalmamıştır. Bugün üniversiteye el koyan da, eğitim hayatına darbe vuran da, kayyum atayan da, hocaları işsiz bırakan da, futbol kulüplerine, inşaatçılara bulduğu parayı üniversitelerden esirgeyen de, siyasi hırsı ve kini için artık hiçbir engel tanımayan da bizatihi bu Cumhurbaşkanı kararına imza atan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.” dedi.
Davutoğlu, 26 Eylül 2021 tarihinde Kırşehir’de partisinin 1. Olağan İl Kongresi’nde de Cumhurbaşkanı Erdoğan için onursuz nitelemesinde bulundu.
Ahmet Davutoğlu ” “Nasıl bir Türkiye Cumhurbaşkanı kendisine ahmak olma diye mektup yazmış Trump’a aramız iyiydi diyebilir arkadaşlar. Burada vicdan var mı? Burada onur var mı? Burada milli ve yerli olma var mı?” ifadelerini kullandı.
05.05.2016 – Ahmet Davutoğlu | Başbakan
❌ “Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde hiçbir kimse benim ağzımdan kötü bir söz duymayacak”
01.07.2020 – Ahmet Davutoğlu – Gelecek Partisi Genel Başkanı
✅“Siyasi hırsı ve kini için artık hiçbir engel tanımayan da bizatihi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.”
26.09.2020 – Ahmet Davutoğlu – Gelecek Partisi Genel Başkanı
✅“Nasıl bir Türkiye Cumhurbaşkanı, kendisine ahmak olma diye mektup yazmış Trump’a. Burada onur var mı? Burada milli ve yerli olma var mı?”