Tarihler 17 Aralık 2013’ü gösterdiğinde Türkiye, tarihinin en büyük yolsuzluk operasyonlarına uyandı.
“Rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık” suçlamalarıyla başlatılan soruşturmalar kapsamında Ankara ve İstanbul’da operasyonlar başlatılmıştı.
Operasyonlarda dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ile iş adamları Ali Ağaoğlu ve Rıza Zarrab’ın da aralarında bulunduğu 89 kişi gözaltına alındı.
Bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan, işadamı Rıza Sarraf ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ve 22 kişi tutuklandı.
Ancak daha sonra tutuklular serbest bırakıldı. Soruşturma savcıları değiştirildi ve soruşturmalara takipsizlik kararı verildi.
25 Aralık’ta ise yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında dönemin Başbakanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan için Savcı Muammer Akkaş tarafından şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırılması yönünde bir belge hazırlandı. Emniyet Müdürü Selami Altınok, gerekçe ve delillerinin yetersizliği nedeniyle gözaltı ve arama kararına uymayarak, talimatı geri çevirdi.
Olayların ardından adı geçen Bakanlar istifa etti. Mecliste soruşturma komisyonu kuruldu. Ancak komisyondan bakanların Yüce Divan’a gitmemesi gerektiği kararı çıktı.
Bu süreçte emniyet ve yargıda tasfiyeler başladı, birçok emniyet ve yargı mensubunun görev yerleri değiştirildi. Tutuklananlar oldu.
Döneme damga vuran olaylardan birisi ise yayınlanmaya başlayan ses kayıtlarıydı.
İçlerinde siyasetçiler, gazeteciler, iş adamları, bakanların da olduğu telefon konuşmaları internette hızla yayılmaya başladı.
Bu konuşmalardan bazıları ise iddialara göre dönemin Başbakanı Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’a aitti. Konuşmalarda Başbakan Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan’a evdeki paraları sıfırlama talimatı veriyordu.
Konuşmalar Türkiye gündemine bir anda bomba gibi düştü.
Ancak Erdoğan’dan yalanlama gecikmedi. Telefon görüşmelerinin montajlanarak hazırlandığını iddia etti.
Bakan Fikri Işık, kameraların karşısında “O ses kayıtlarını ilk dinlediğimde çok açık bir montaj oluğunu hissettim. Başbakanlık TÜBİTAK’tan böyle teknik inceleme isterse biz tabii ki onu yaparız ama teknik incelemeyi gerektirmeyecek kadar açık bir montaj olduğu ortada. Bunu başka teknik incelemeye gerek duymadan söyleyebiliriz” dedi.
Ses kayıtlarının montaj oluğunu hissettiğini söyleyen dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’a, ilgili kuruluş statüsünde bağlı olan TÜBİTAK’a hazırlatılan raporda da görüşmelerin hece hece montajlanmış olduğu ileri sürüldü.
Hükümete yakın olduğu bilinen medya kuruluşlarında da “hece hece montaj” manşetleriyle haberler yapıldı.
Peki 17-25 Aralık sürecine damga vuran tapeler montaj mıydı?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile yapmış olduğu 6 ses kaydı ile ilgili aldıkları bilirkişi raporu aldıklarını açıkladı.
Çelik “17-25 Aralık soruşturmasındaki tapeleri savunmada sunmam dolayısıyla bana ceza davası açıldı. Ben de yasanın bana vermiş olduğu yetki çerçevesinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Bilal Erdoğan ile yapmış olduğu 6 tane ses kaydı ve yine Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dönemin TOKİ Başkanı Haluk Karabel’le yapmış olduğu bir görüşmenin tapesi olmak üzere toplamda 7 adet tape kaydıyla ilgili bilirkişi incelemesi aldım. Aldığımız bilirkişi raporu net bir şekilde şunu söylüyor: Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın o tape kayıtlarının tamamının doğru olduğunu söylüyor. Hiçbir şekilde montaj olmadığını açığa çıkarmış olduk. Yani, eğer Japonya’da olmuş olsaydık harakiri denen işlem Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yerine getirilirdi. Yer yerinden oynar mı oynamaz mı değerlendirmeyi siz yapın. Yolsuzluk özelindeki Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmaları bugün itibariyle ispatlanmıştır.” ifadelerini kullandı.
Fikri Işık-Dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
❌”O ses kayıtlarını ilk dinlediğimde çok açık bir montaj oluğunu hissettim.”
Avukat Celal Çelik
✅”Aldığımız bilirkişi raporu net bir şekilde Erdoğan’ın o tape kayıtlarının tamamının doğru olduğunu söylüyor.”